|
|
 |
-
Bilge İmamoğlu
Araş. Gör., ODTÜ Mimarlık Bölümü, Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı
-
Gül Köksal
Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Restorasyon Anabilim Dalı
-
Yasemin İnce Güney
Dr., Araş. Gör., Balıkesir Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Kemal Kutgün Eyüpgiller
Doç. Dr., İTÜ Mimarlık Bölümü
-
Söyleşi: N. Müge Cengizkan
-
Gürhan Tümer
Prof. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü
-
Orhan Şahinler
Prof., MSGSÜ Mimarlık Bölümü emekli öğretim üyesi
-
Ali Can Demirkesen
Yrd. Doç. Dr., Niğde Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü
Hülya Demir
Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü
-
Emre Madran
Doç. Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü
KÜNYE
|
|
 |
DOSYA: Çağdaş Cami Mimarlığı
ÇAĞDAŞ CAMİ MİMARLIĞI
Türkiye’de mimar eliyle ya da “mimarsız” üretilen günümüz cami yapılarını ele alıyoruz. Türkiye’de 70 milyon nüfusa, 75 binden fazla cami düştüğü belirtiliyor. Bu nüfusun yarısından fazlasını kadınların, çocukların, farklı dinden ya da inanışı olmayan insanların oluşturduğu düşünüldüğünde, bir cami cemaatinin 20-30 kişiden oluştuğu biliniyor. Bu da üretimin ihtiyaç ötesi olduğunun, simgesel anlamların daha ön plana çıktığının bir göstergesi. Simgesellik ön planda olduğunda, cami mimarlığının anlamsallığı gündeme geliyor. Fakat camilerin ne kadarı bu simgeselliğin mimari dille de önem kazandığının farkında olarak üretiliyor? İbadethaneler farklı dönemlerde, toplumlarda ve kültürlerde, farklı işlevler ve roller de üstleniyorlar. Günümüzde bu rol sadece ibadet mekânına mı indirgenmiş durumda? Eskiden beri, camilerin arasta ve bedesten gibi ticari işlevlerle bir arada tasarlandığı anımsanırsa, bu durum yeni değil. Ama kompozisyon ve eksikli estetik düzlemler yeni. Nedir günümüzün ibadet yapısının üstlenebileceği “yeni” işlevler ve “yeni” bir söz nerede aranabilir?
Bu icerik 6717 defa görüntülenmiştir.
|
 |
|
|